Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihat eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir. (Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41; Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78.)
Osman Nuri Topbaş’ın tanımı ile “genel anlamı ile cihat, kişinin nefsinin ıslahı ile uğraşması, Allah’ın emirlerini samimiyetle yerine getirmesi, haramlarından kaçınması, Müslüman kardeşine nasihatte bulunması, Müslüman olmayan birine İslâm’ı delilleriyle anlatıp ikna etmesi ve dinini, namusunu, canını, vatanını, neslini, malını mülkünü korumak, İslâm’ı yaymak ve buna mani olan engelleri ortadan kaldırmak için can, mal, dil ve diğer bütün imkânlarla mücadele ve muharebe etmesi manalarına gelmekte”.
Tabi bunların hepsi Allah rızası için. Söylemesi kolay, yapması zor. Zorluk yıllarında, Müslümanların çileli günlerinde, ”Temuk savaşından dönerken Medine’ye dönerken Peygamber (sav.) şöyle diyor:
“Küçük Cihattan büyük cihada dönüyoruz.” Sahabeden birisi soruyor : “Ey Allahın resulü Büyük cihat nedir?” Peygamber Efendimiz de cevaben: “nefisle cihattır” buyuruyorlar. Düşünün nefis ile cihat, tüm fiili cihatlardan daha çetin bir savaş.
Her Müslüman oruç tutmuştur, son yıllarda ülkemizde yaza denk gelmesi ile orucun şartları bizim için daha da zorlaştı, çoğu insan tutmak istemiyor, bahaneler ise çeşitli ve çok. Samimiyetleri sınanıyor insanların ama farkında değiller. Kolaylıkta yaparım, zor olunca kaçarım tarzı var ve Medine münafıkları ile yarışabilecek hinlikte mazeretler meydanda.
Geceleri nafile ibadet ise çoğu sabah namazı kılmayanı bırakın namaz bile kılmayan toplumlar için imkânsız ötesi bir şey. Öyle değil mi? Hele kış aylarında, gece kısa, yatağın dışı soğuk. Kim uykusunu bozup, sıcak yatağını bırakacak, abdest alıp uykusuna kaçıracak ve Yaratanına gidecek? Hem yarın iş var, erken kalkılacak değil mi? Dünya her şeyden daha önemli. Köle gibi, kime neden hizmet ettiğini bilmeden, durmadan, nefes almadan çalışmak. Bari bir şeyler kazansalar…
Zorlukları sayaya çalıştık. Allah Resulü diyor ki, dul ve fakirlere yardım eden, işte yukarıda bahsetmeye çalıştığımız tüm zorlukları aşmış ve yerine getirmiş kimse gibidir. Cenneti kazanmak aslında ne kadar kolay değil mi?
View the Original article
0 comments:
Post a Comment